Nasıl Amatör Telsizci Olunuyor?

Taze bir amatörün deneyimleri.
Kaçırmayın…. Yine her akşam olduğu gibi, bilgisayarımın başında çalışıyorum; derken 
kapı çalınıyor. Gelenler, aynı evde kaldığım arkadaşlarım. 
Çalışmalarıma (!) kaldığım yerden devam etmek için odama geri 
dönüyorum. Arda yanıma geliyor. 'Amatör Telsizcilik' sınavına katılmak 
için başvuruda bulunacaklarını söylüyor. O an için bana oldukça yabancı 
bir kelime Amatör Telsizcilik. 'O da ne?' diye soruyorum. Bana, telsiz 
alabilmek yada yapabilmek için bir lisans gerektiğini ve bu lisansı, 
Telsiz Genel Müdürlüğü'nün bir sınavla verdiğini söylüyor. Arada sırada 
gözüme çarpan telsiz-network yazılarını hatırlıyorum birden. Internet 
üzerinden küçük bir araştırma yaptığımda, paket radyo bağlantısı 
sayesinde, internet gatewaylerini kullanarak internet üzerinden diğer 
amatörler ile haberleşmenin mümkün olduğunu okuyorum. Konu daha 
da fazla ilgimi çekiyor. Amatör telsizcilik sınavına katılmaya karar veriyorum.

'Bunun bir kursu olmalı' diye düşünüyorum. Öyle ya, motorlu araç ehliyeti 
alırken de önce kursa gidip sonra sınava girmiştik. Fakat, sınava girmek 
için kursa gitmemin gerekmediği, zaten ortalıkta bir kurs bulunmadığı 
söyleniyor bana. 'Peki bu sınavda neler soruluyor?' diye merak ediyorum. 
İşletme, elektronik ve yönetmelikler hakkında soru sorulduğunu, 
soruların çok da zor olmadığını öğreniyorum. Arkadaşlarımın bir 
amatörden aldıkları fotokopilerde, amatör telsizcilik sınavında sorulacak 
olan sorulara benzer sorular olduğunu anlıyorum. Biraz göz attığımda, 
soruların tahmin ettiğim kadar kolay olmadığını görüyorum. 'Fotokopi 
kağıtlarının arkasında ne yazıyor öyle? ANTRAK mı? O da ne?'

Sınav gününden bir gece önce, Arifiye tren istasyonundan hareket 
ediyoruz Ankara'ya. Ankara, doğup büyüdüğüm ve halen her tatil 
fırsatında geldiğim kent. Trenin gürültüsü yüzünden uyuyamıyorum 
ve 'kaynak kitabımız'daki soruları ve cevaplarını, Ankara'ya varana 
kadar durmadan, tekrar tekrar okuyorum. Sınav günü sabah 6:15'de 
Ankara'dayız. Telsiz Genel Müdürlüğü'nün internet sayfasından 
bulduğumuz krokiye göre, sınav yerimiz olan, TGM'ye gidiyoruz. 
Anlaşılan çok erken gelmişiz. Sınavın yemekhanede yapılacağını 
öğreniyoruz ve buraya gidiyoruz. Yemekhanenin kapısındaki uzun 
bekleyişimizden sonra, bizi içeri alıyorlar ve herkesin rasgele masalara 
oturmasını istiyorlar. Sınav kağıtları dağıtılıyor ve sınav başlıyor. 
Gözlerime inanamıyorum. Sorulan sorular bir gece önce baktıklarımla 
neredeyse aynı! Bu arada, birilerinin kendi aralarında fısıldaştığını 
duyuyorum. Anlaşılan kopya çekiliyor. Gözetmenler ne zaman müdahale 
edecekler diye beklerken, sesler iyice artıyor. Sınav 1 saat bile sürmüyor. 
Sınavdan çıktıktan hemen sonra, bir firmanın satış elemanı yanımıza 
geliyor ve bize broşürler veriyor. Görüntüsü güzel olan bir telsizin 
fiyatını soruyoruz, – Öyle ya, bizim gibi, eline bir telsiz bile almadan 
bu işe girenlerin bir telsizde aradıkları ilk özellik dış görünüş oluyor. 
– '600 dolar' diyor. Güzel olanın yalnızca dış görünüşü olmadığını 
anlıyoruz. Ankara'da oturan ailemin yanına gidiyorum.

Posta kutusunda 2 zarf var. Birisi bana, diğeri de sınava birlikte girdiğim 
arkadaşıma yollanmış. Zarfları alıp yukarı çıkıyorum. O da ne, benim 
zarfımın içi boş, arkadaşıma, sınavı kazandığını bildiren bir mektup gelmiş. 
Kazandığımdan emin olduğum için, 'mektubun içi herhalde biryerlerde 
kayboldu' diye düşünüyorum. Birkaç gün sonra, TGM'nin web sayfasında 
sınavı kazananlar arasında ismimi görünce iyice emin oluyorum. 
İstenen belgeleri hazırladıktan sonra, TGM'nin yolunu tutuyorum. 
Amatör telsizcilik belgemin, adresime postalanacağını söylüyorlar.

Birkaç hafta sonra, belgem geliyor. Ama ne bir telsizim var, ne de bu 
konuda deneyimim. Birkaç yerden telsiz fiyatı almaya çalışıyorum. 
Benim gibi orta halli bir üniversite öğrencisi için çok pahalılar. İkinci el 
telsiz fiyatları da pek ucuz değil. Anlaşılan bu iş tahmin ettiğimden 
pahalıya mal olacak. Kendi telsizimi yapacak bilgiye de sahip olmadığıma 
göre, bu işi biraz ertelemeye karar veriyorum.

Eğer bütün yazıyı sıkılmadan okuduysanız, benim gibi 'amatör' amatörlerin 
ne gibi şartlar altında yetişmeye çalıştığını anlamışsınız demektir. Benim 
şahsi fikrim, Amatör Telsiz Derneklerinin, yeni amatörler yetiştirilmesi 
işine gereken önemi vermediği. Bence Amatör Telsiz Dernekleri, 
'Amatör' amatörlerin kendilerini yetiştirebilmeleri için de çalışmalılar. 
Belki de çalışılıyor ama benim haberim yok. Bu da demektir ki, bu 
konu üzerindeki çalışmalar yeterince duyurulamıyor.

Bu işe nasıl ve ne şartlar altında başladığınızı unutmayın!

Koray Toksöz

TA2MDS