Temel Elektronik
Yazar: Şahin Küliğ
Haydi gazete çıkaralım!!!
Çıkaralım da ne yazılacak?
Kim yazacak?
Tartışmaları yapılırken kabağın bir kısmının da benim dertsiz başıma
patladığını anladım. Bu şu anlama gelmekte idi.
Gazetenin bir köşesini de ben kapmak üzere idim.
Haydi gazete çıkaralım!!!
Çıkaralım da ne yazılacak?
Kim yazacak?
Tartışmaları yapılırken kabağın bir kısmının da benim dertsiz başıma
patladığını anladım. Bu şu anlama gelmekte idi.
Gazetenin bir köşesini de ben kapmak üzere idim.
Hayatta kendime uygun bir köşe ararken bula bula sanal bir köşe buldum.
Kendi köşemde siz değerli okurlarıma sürekli olarak seçtiğim konu üzerine
nasihatlerde ve bilgilendirmelerde bulunacağım.
Efendim bence amatörlük, bir anlamda kişinin esas kazanç kaynağı
olmayacak şekilde özlem yada ilgi duyduğu farkı konularla hayatını
etkilemeyecek şekilde uğraşması yada oynaşmasıdır.
Fakat öyle Amatörler! tanıyorum ki esas meslekleri
amatör bir uğraş haline gelmiş. Bu da insan hayatında geçimlerini
her zaman eğitim aldıkları konu ile sağlamadıklarını bazen de sonradan
keşfettikleri yetenekleri ile sağladığını ortaya koymaktadır.
Amatör kişi seçtiği konuda kısıtlı bilgiye sahip olup sonuca gidebilmek için
sürekli olarak soru sorup, araştırma yapar. Benim gördüğüm, özellikle
Radyo Amatörlüğüne yeni başlayan genç arkadaşların hadi saklamayalım
bazı eskilerin de temel konularda bilgi eksikliğidir. Ben de bu köşeden
Temel Elektronik hakkında gevezelik edeceğim. Neden Temel Elektronik?
Bence bir şeyin temel kurallarını bilmezsek çalışmasını ve çalışma kurallarını
asla bilemeyiz. Benim evim Ankara Batıkent’de. Bu sebepten işime metro
ile gidip geliyorum. Geçenlerde bir sabah, her sabah yaptığım gibi kahvaltı,
tıraş vs ile meşgul olurken bir yandan da televizyonda malum medyadan
sabah haberlerini dinliyor idim. Haberlerin bir bölümünde Ankara’da
çok yoğun kar yağışı olduğunu, yolların kapandığını ulaşımın güçlükle
yapıldığını söylüyordu. Pencereden dışarı bir göz attım. Herhalde başka
Ankara’dan bahsediyorlar diye düşündüm. Hava kapalı fakat kar yağışı yoktu.
Biraz sonra metro istasyonuna gittim. Aman tanrım. İstasyon insan almıyor.
Haberi duyan vatandaş! Abi her şey durur metro gider diyerek ve haklı
olarak metroya hücum etmiş. Güç bela bindim, her istasyonda bu hücum
devam etmekte idi. Aşırı yükten dolayı kapılar kapanmıyordu. 23 dakikalık
yolu 75 dakikada dehşetli yavaş ve uzun duruşlarla gittik. Bu yavaşlık ve
duruşlara vatandaş! sorumluyu çoktan keşfetmiş. Efendim kar yağışından
dolayı metro kaydığı için yavaş gitmekteymiş. Şimdi bunu yazmanın ne
anlamı var diyebilirsiniz. Temel bilgilere her vatandaşın her yaşta ve
her zaman ihtiyacı vardır. Burada bilinesi gereken her aracın bir taşıma
kapasitesi vardır. Bu kapasite aşıldığında o araç gitmez. Dolu bardağa su
konulmaz, dolu araca binilmez. Yoksa metroya zincir takılması mı gerekirdi.
Ne dersiniz?
Yeni sayıdan itibaren önce bilinmesi gereken basit kurallar ile daha teknik
ağırlıklı yazılara başlayacağım. Yazılar sırasında aklınıza gelen sorular ya da
anlaşılmayan konular için e-mail adresimi kullanabilirsiniz.