GSM ve Radyasyon
GSM telefonlar artık günlük hayatımızın bir parçası. Konunun bilimsel yaklaşımla sağlık ve radyasyon açışından incelemesini kaçırmayın.
1. GSM cep telefonu baz istasyonu ve antenleri radyasyon üretirler mi ?
Evet.
İstasyonların ismi "radyo" baz istasyonudur ve RF (radyo frekans) radyasyon üretirler. Kablosuz haberleşme için bilinen en önemli yöntem, radyo dalgası yaymak, yani Franszıca�dan gelen adıyla �radyasyon�dur ve telsiz haberleşmenin temelidir. Ancak bu radyo frekansı, iyon ışıması yapmamaktadır ve "non-ionizing" radyasyon olarak anılır. Radyo frekanslarının biyolojik etkileri, röntgen makineleri gibi temelde iyon ışıması yapan radyasyon (ionizing radiation) türlerinden farklıdır.
2. Radyo Baz İstasyonlarından yayılan iyon ışıması yapmayan (non-ionizing) radyasyon (radyo dalgaları), X-ışıması yapan röntgen makineleri gibi cihazların yaydığı radyasyona benzemekte midir ?
Hayır.
Biyolojik etki, tamamıyla yayın yapan kaynağın frekansına ve gücüne bağlıdır. Değişik frekanslı kaynaklar elektromanyetik spektrumu oluşturur. Röntgen ışınları, radyo dalgaları, enerji nakil hatlarının oluşturduğu elektromanyetik kuvvet, bu spektrumda frekanslarına göre yeralırlar. Frekans, elektromanyetik alanın yön değiştirmesi olarak açıklanabilir ve birimi Hertz (Hz)'dir. GSM-900 cep telefonları da yaklaşık 1 GHz frekansında, yani saniyede yaklaşık 1 milyar titreşimle çalışır.
Bu doğrultuda gerilim hatlarının frekansı, Türkiye için şehir şebekesi frekansı olan 50 Hz; AM radyo yayın frekansı 1 MHz; FM radyo frekansları 100 MHz; mikrodalga fırınlar 2450 MHz; röntgen (X) ışınları ise 1 milyon MHz üzerinde frekans kaynaklarına sahiptir. Cep telefonları 860-920 MHz, DCS sistemleri ise 1800-2200 MHz aralığında çalışmaktadır.
Röntgen ışıması gibi yüksek frekanslarda, elektromanyetik partiküller, kimyasal zincirleri bozmaya (ionizing) yetebilecek enerjiye sahiptir. Bu yüzden röntgen ışınları, genetik hücre yapısını bozarak kanser ve sakat doğum gibi etkiler yarattıkları yolunda bulgular vardır. Ancak radyo frekansı gibi çok daha alçak sayılabilecek frekanslarda ise partikül enerjileri, hücrenin kimyasal zincir yapısını bozabilecek kuvvette değildir. Bu yüzden radyo dalgaları "non-ionizing" olarak tanımlanır.
İyon ışıması yapmayan radyasyon, hücre yapısındaki kimyasal zincirleri bozamadığından, sorunun cevabı olarak;
�Radyo Baz İstasyonlarından yayılan radyasyonun biyolojik etkileri ile X-ışıması yapan röntgen makineleri gibi cihazların yaydığı radyasyon veya nükleer radyasyon arasında hiçbir benzerlik bulunmamaktadır�.
Cep telefonları (cellular phones yazan kısım), görüldüğü gibi, Elektromanyetik Spektrum'da ultraviolet (UV) ve X-ray ışımalarının çok uzağındadır.
Kaynak :
John E. Moulder
Professor of Radiation Oncology
Medical College of Wisconsin
Burhanettin AL
ta2coh@antrak.org.tr