Her Şey Çöker; İnternet Çökmez
Bu gazete küpürünü Engin Candoğan (TA2BU) saklamış. 25 sene sonra bunu ne yapayım diye sorunca harika tara Antrak sitesine koyalım dedim. Evet bundan yıllar önce (90’lı yıllarda) Amatör Telsizcilik ve İnterneti birleştiren projemiz AMPR sistemini çalıştırmıştık. Güzel bir anı.
Üzerine tıklayıp daha büyük görebilirsiniz.
Her şey çöker; İnternet çökmez!
17 Ağustos depreminden sonra elektrikler kesildi, telefonlar sustu, cep telefonları işe yaramadı; ama İnternet omurgası çökmedi. Telsizciler, tüm haberleşme sistemleri çökse bile, İnternet’in çökmeyeceğini kanıtladılar.
Amatör telsizciler, felaket anlarında İnternet’e telsizle erişmenin ve dünyanın her yanıyla haberleşmenin yolunu keşfettiler. Telsiz ve İnternet, deprem sonrası çok hayat kurtarabilir.
Şaşırtıcı bir gerçeği, bir yıl sonra yeniden hatırlamakta yarar var: 17 Ağustos depreminde Türk İnternet Omurgası çökmedi. O gün, neredeyse tüm Türkiye’nin elektrikleri kesildi. Telefonlar çalışmadı; cep telefonları işe yaramadı. Ama Türkiye’nin İnternet omurgası, bu felakete aslanlar gibi dayandı. Yurt dışında yaşayanlar, Türkiye’ye İnternet üzerinden erişti. Dünya, Türkiye’deki gelişmeleri Hürriyetin İnternet’imden izledi.
YALAN EFSANE
Sonradan uyduruk olduğu anlaşılan bir Amerikan efsanesi: İnternet, nükleer bir felakete karşı geliştirilmiştir. Amaç, nükleer bir felaket sonrasında bile, haberleşmeyi düzenli olarak sağlayabilmektir.
İnternet’in askeri bir proje olarak doğduğu doğru. Ama doğum hikayesini yazan tüm ciddi kitaplar, aynı noktada uzlaşıyor: Başlangıçta, nükleer felaket sonrası kesintisiz haberleşme sağlamak gibi bir amaç yok.
Amaç, Amerika’nın çeşitli bölgelerinde devam eden askeri amaçlı bilimsel araştırmalar arasında, koordinasyonu sağlamak. Araştırmacıların, birbirlerinin ne yaptığından, nasıl yaptığından haberdar olması…
İnternet, yalan da olsa efsanesine, Türkiye’de ihanet etmedi.
Peki İnternet’in bu özelliğinden, bu, felaket durumlarında bile ayakta kalma özelliğinden nasıl yararlanılabilir?
TELSİZLE İNTERNET ERİŞİMİ
ODTÜ’lü mimar Ahmet Sönmez’in, ‘Afet bölgelerinde telsizle İnternet erişimi’ projesiyle, İnternet, çooook hayat kurtarabilir.
Ahmet Sönmez, şu adreste (http://www.angelfire.com/de2/zelzele/telsiz.html) (şaka gibi ama bu link çalışıyor hikaye orada Silent Key Ahmet Sönmez tarafından anlatılmış)
İlk kez Düzce depreminde denenen ve haberleşmeyi sağlayan telsiz-İnternet istasyonunun kuruluş öyküsünü anlatıyor.
Ahmet Sönmez, soruyor:
“Diyelim ki, bulunduğunuz bölgede elektrikler kesik, sular akmıyor, doğalgaz kesik, telefonlar çalışmıyor, araç telefonları cevap vermiyor, cep telefonları servis alamıyor, faks yok, teleks yok… Bulunduğunuz bölgeden hiçbir yerle bağlantı kuramıyorsunuz. Oysa sizin ilaç ve serum ihtiyacınız var, itfaiye ve ambulans gerekiyor, çadır gerekiyor, kurtarma ekibi gerekiyor ve belki daha ne önemlisi; bütün bu yardımların ne zaman, ne kadar, nereye gönderilmesi gerektiğini bilgilere bildirimene de gerekiyor. Acil ihtiyaç var, ama iletişim yok!… Ne yapacaksınız?”
YANIT: TELSİZ ANTRAK
ANTRAK – Ankara Telsiz ve Radyo Amatörleri Kulübü, bu sorunun yanıtını, ‘Telsiz’de buldu.
Düzce’de yapılan denemeler, telsiz aracılığıyla İnternet’e bağlanılabileceğini kanıtladı.
Telsizle İnternet’e bağlanabilmek için neler gerekiyor?
- Laptop / Dizüstü bilgisayar: (486 işlemciye sahip olabileceği gibi, 386 hatta 286 işlemci bile yeterlidir.)
- 12 Volt Akü ve bilgisayara besleme kablosu. (Bölgede elektrik kesintisi olduğu için, laptop’un kendi bataryasını şarj etmek imkanı yok. Bu ise, dışarıdan besleme ihtiyacı doğurur.)
- Telsiz modem. Bu cihaz, telefon ve kablolu erişiminde kullandığımız modemlerden biraz farklıdır.
- VHF el telsizi (Herhangi bir marka veya model olabilir. 4 Watt çıkış prensip olarak yeterlidir.)
- Anten kablosu ve portatif anten. (VHF el cihazının üzerindeki anten yetersiz kalıyor. Bu nedenle uygun bir noktaya kurulacak hafif, yüksek kazançlı, SWR -Standing Wave Ratio- ayarı düzgün, portatif bir antene ihtiyaç var.)
- Jel akülerin yetersiz kalacağı durumlarda çevredeki otomobil akülerinden besleme yapılabilmesi için 30 metre kadar besleme kablosu ve konnektörler.
- Portatif antenin kurulabilmesi için ince naylon ip.
Şimdi, amatör telsizcilerin elinde, 4 adet portatif ‘telsizli İnternet’ düzeni ‘hazır’da bekliyor.
Bu projeyle ilgili bilgi almak, proje sahipleriyle bağlantı kurmak, deneme yapmak, öğrenmek ve/veya destek olmak için, şu adrese gidebilirsiniz:
Tanrı bizleri afetlerden korusun!
Levent GÖKTEM
AMPR NEDİR?
AMPR, Türkiye’deki radyo amatörlerinin uzun süredir kullandığı bir teknik. AMPR ile bazı BBS (Bullet Board System)‘ler, Ankara dahil çeşitli illerde çalışmakta. ANTRAK 1996’da AMPR ile İnternet arasında bir bağlantı kurarak Türkiye amatör radyo dünyası ile İnternet’i bir araya getirdi. İşte bu yöntemle Düzce depremi sonrasında bölgenin dış dünya ile bağlantısı sağlanabildi. Amatör telsizciler devletten önce bu işi başardılar.
AMPR – Amatör Paket Radyo; prensip olarak bir telsiz cihazı ve basit bir bilgisayarın 1200 baud hızında bir modem aracılığı ile yayın yapmasını sağlayan iletişim biçimidir. Bu sistem, 9 bin 600 ve daha yüksek modem hızlarında ve VHF ve daha yüksek frekanslarda da kullanılabilmektedir. Amatör telsiz istasyonları, AMPR sistemleri ile İnternet’e bağlanabilir, elektronik posta alabilir/atabilir, dosya transferi yapabilir ve WWC – World Wide Convers- olarak bilinen görüşme kanallarına bağlanarak dünyanın çeşitli ülkelerindeki amatör telsiz istasyonları ile direkt görüşme yapabilir.
Türkiye’de AMPR
Benzer şekilde; Amatör Paket Radyo istasyonlarının oluşturduğu BBS -Bulletin Board Service- sistemleri ile HF, VHF ve UHF bantlarındaki amatör frekansları kullanarak, İnternet erişimine gerek kalmadan, telsizle dünya çapında haberleşme yapmak, elektronik posta göndermek, bülten yayımlamak ve okumak mümkündür.
ANTRAK, yaklaşık 10 yıl önce Türkiye’de ilk AMPR denemelerini yapmış ve ODTÜ ile işbirliği yaparak Türkiye’nin ilk AMPR İnternet Giriş İstasyonu‘nu kurmuştur. Yaklaşık 5 yıldan beri hizmet vermekte olan ANTRAK/ODTÜ İnternet Giriş İstasyonu, TA2KA çağrı işareti ile 144.625 Mhz. frekansındadır.
Hürriyet Gazetesinde Ağustos 2000’de yayınlanmıştır.