Doğu Akdeniz Opisthobranchia Projesi (DAOP)
Dalgıçlar arasında Deniz Tavşanı olarak bilinen, kabuksuz deniz salyangozları Opisthobranchia konusunda, Doğu Akdeniz Bölgesi’nden çok az sayıda çalışma vardır. Ülkemizde ise…
Dalgıçlar arasında Deniz Tavşanı olarak bilinen, kabuksuz deniz salyangozları Opisthobranchia konusunda, Doğu Akdeniz Bölgesi'nden çok az sayıda çalışma vardır. Ülkemizde ise bu canlılarla ilgili ilk ve tek bilimsel çalışma 1961 yılında Hollandalı Deniz Biyoloğu Dr. Swennen tarafından yürütülmüştür. Doğu Akdeniz Opisthobranchia Projesi'nin temeli de, Dr. Ant Türkmen ve Dr. Swennen ile birlikte atılmıştır. Projenin temel amacı, deniz salyangozlarının Türkiye denizlerindeki tür dağılımını ve ekolojilerini incelemenin yanısıra, önemli yaşam alanlarının korunmalarına yönelik stratejiler geliştirmektir. Diğer bir hedef de, Yunanistan'dan Mısır ve Kıbrıs'a kadar bütün Doğu Akdeniz ülkelerinden bu konuda çalışmalar yapan bilimadamları arasında iletişim ortamı oluşturarak bir sinerji yaratmaya çalışmaktır.
Deniz Salyangozlarının bazı türleri "Güneş Enerjili Hayvanlar" olarak tanımlanmaktadır. Güneşten elde ettikleri enerji ile aylarca besin almadan yaşayabilmektedirler. Bu özellik, salyangozların yediği yeşil alglerdeki fotosentez organeli olan Kloroplastları sindirmeyip, işlevlerini vücutlarının içerisinde de sürdürmelerine olanak tanımaları sonucunda ortaya çıkmaktadır. Güneş ışığının etkin olduğu düşük derinliklerde yaşayan salyangozların saydam vücutlarında fotosenteze devam eden kloroplastların ürettiği karbonhidrat bileşikleri, salyangoz tarafından besin olarak kullanılmaktadır. Kleptoplasti olarak adlandırılan bu özellikleri üzerindeki çalışmalar, bitki-hayvan arasında yatay gen alış verişi potansiyelinin aydınlatılabilecek olması nedeni ile AIDS ve Kanser gibi hastalıkların tedavisine yönelik genetik araştırmalarında son derece önemli bir yer tutmaktadır.
Opisthobranchia türlerinin bir özelliği de Caulerpa cinsine ait bazı yosun türleri üzerinde doğal olarak beslenmeleridir. Bu özellikleri sayesinde, Akdeniz Ekosistemine zarar verici olduğu iddia edilen ve "Katil Yosun" olarak adlandırılan Caulerpa taxifolia gibi egzotik türlerle biyolojik mücadele ajanları olarak kullanılabilmelerine yönelik çalışmalar yürütülmektedir. Ancak, bazı araştırmacılar tarafından, biyolojik kontrol ajanı olarak Akdeniz'de doğal olarak bulunmayan bazı Opisthobranchia türlerinin kullanılması öngörülmektedir ki, bu uygulama yaşama geçirildiğinde önemli sorunların ortaya çıkması beklenmektedir. Ekosisteme sonradan katılmış bir egzotik türün, biyolojik kontrol ajanı olarak bir başka egzotik tür kullanılarak temizlenmeye çalışılması tehlikeli sonuçlar doğurabilir. Ekolojik sistemlere yapılacak en yerinde müdahale çoğu zaman hiçbir şey yapmamaktır. Doğal sistemler, doğal işleyişleri büyük ölçüde bozulmadığı sürece, uzun bir zamana gereksinim duysalar da, doğal dengeye bir şekilde kavuşmaktadırlar.
DAOP çalışmalarının ilk aşaması olan 2004-2006 yılları arasında, başta Fethiye Körfezi olmak üzere, Gelibolu Yarımadası, Bodrum, Kaş ve Adrasan gibi bölgelerde de örnekleme çalışmaları yapılarak Türkiye kıyılarının Opisthobranchia çeşitliliği konusunda genel bir bilgi edinilmesi amaçlanmıştır. Çalışmalarda aletli (SCUBA) dalış tekniği kullanılmıştır. Örneklemelerin tamamına yakını su altına dalınarak gerçekleştirilmiştir. Fethiye Körfezi ve diğer Akdeniz bölgelerindeki örneklemelerin tamamı belirli bir bölgenin en az iki ya da daha fazla araştırmacıdan oluşan ekiplerle taranması şeklinde gerçekleştirilmiştir. Gelibolu Yarımadası'ndaki örnekleme çalışmalarında ise dalışların yanısıra, dip tarama kepçesi de kullanılmıştır. Ayrıca dalışlarda, pamuklu kumaş torba içerisine alg, sünger ve üzerinde yoğun vejetasyon görülen küçük kaya parçaları alınarak daha sonra konuldukları kovalarda belli sürelerde gözlemlenmiştir.
Örnekleme yapılan bölgelerin seçiminde, biyotop çeşitliliğinin en fazla olmasının tahmin edildiği noktalar dikkate alınmıştır. Örnekleme dalışlarında inilen maksimum derinlik 60 m olmakla birlikte genel olarak 30 m emniyet derinliği aşılmamaya çalışılmıştır. Gece dalışı yapılmamıştır. Su altında sıcaklık, derinlik, basınç, dip zamanı gibi bilgilerin tespit edilip kaydedilmesi için Dacor marka, Darwin modeli dalış bilgisayarı ve I.R.I.S. versiyon 2.0 dalış izleme ve kayıt yazılımı kullanılmıştır. Su altı örneklemelerinde, kaydedilen ve toplanan örnekler doğal ortamlarında fotoğraflanmıştır. Örneklerin su altında fotoğraflanması için Canon A80 dijital fotoğraf makinesi ve WP-DC 900 su altı kılıfı kullanılmıştır. Bu sistemin çalışarak inebildiği en yüksek derinlik 40 m.dir. Su altında çoğunlukla transekt tarama yapılmıştır. Bulunan örnekler, plastik kavanozlar içerisine alınarak materyal olarak saklanmak üzere toplanmıştır. Alınan örneklerin bulunduğu derinlikler, dalış bilgisayarı kullanılarak kaydedilmiştir. Çalışmalarda toplanan örnekler, saklama çözeltisine alınmadan önce 72 gr/l MgCl2 çözeltisinde anestezi uygulanmıştır. Bunun nedeni, formaldehitli saklama çözeltisine canlı olarak giren örneklerin kasılarak prezerve olmalarının teşhis için önemli morfolojik özelliklerinin görülmemesine neden olmasıdır. Anesteziden sonra örnekler, %5 formaldehit/deniz suyundan oluşan saklama çözeltisine alınmıştır. Saklama çözeltisine alınan örneklerin bozulmaması için güneş ışığı ve yüksek sıcaklıktan uzak bir yerde tutulmalarına dikkat edilmiştir. Toplanan örnekler alındıkları bölgelere göre tasnif edilmiştir. Bulunan türlerin teşhisi amacıyla takım, alttakım, familya ve tür tayin anahtarları hazırlanmıştır. Toplanan örnekler, Hacettepe Üniversitesi Müzesi'nde saklanmaktadır.
Çalışmalarının ağırlıklı olarak yürütüldüğü Fethiye Körfezi, söz konusu gruba ait türlerin yoğun olarak görüldüğü bir deniz ekosistemini oluşturmaktadır. Ancak bu çalışma kapsamında yürütülen ve yaklaşık iki yıl devam eden örnek toplama çalışmaları yalnızca Fethiye Kö
rfezi ile sınırlı kalmamış olup, imkanlar elverdiği ölçüde bu körfezin doğu ve batısındaki çeşitli bölgeler ile Çanakkale Boğazı ve Gelibolu Yarımadası kıyılarında da örnekleme çalışmaları yapılmış ve toplanan örnekler değerlendirmeye alınmıştır. Gece dalışları, çalışmanın toplam maliyetini yükselterek kısıtlı olan bütçenin aşılmasına neden olduğu için yapılamamıştır. Bazı Opisthobranchia üyelerinin gece beslenme davranışları olabileceğinden, gece örnekleme çalışması yapılmamış olması nedeniyle, tespit edilen tür sayısının beklenilen düzeyde olmadığı düşünülmektedir. Bulunan türlerin tespiti için hazırlanan taksonomik tayin anahtarları kullanılarak, incelenen alanlarda Cephalaspidea, Sacoglossa, Anaspidea, Notaspidea ve Nudibranchia takımlarına ait olmak üzere toplam 30 tür kaydedilmiştir.
Dr. Ant TÜRKMEN
TB2NJB
Biyolog