Kısa Dalga Yayın Standardında Yenilik
Kısa dalga yayınlarını unutmuştuk sanırım. Sıkı durun, kısadalga üzerinden FM kalitesinde yayın dinlemeniz artık mümkün. Nasıl mı oluyor? Yazıyı okuyun.
Kısa Dalgalarda radyo yayıncılığı, 1900'lü yılların ortalarında en heyecanlı günlerini yaşadı. O dönemlerde evlerimizdeki lambalı radyoların hepsi kısa dalga yayınları alabilecek şekilde yapılmıştı. Binaların üzerinde, her ayrı dairedeki radyo anteni bağlantısına giden çok sayıda bağımsız anten olurdu. Anten teli ise duvarda gerekirse radyoya gerekirse de toprağa bağlabilecek şekilde iki konumlu bir bıçak-şaltere gelirdi. Bir zamanlar bu anten sistemleri evlerin üzerinde şimdiki TV antenleri kadar olağan bir manzaraydı. Geçenlerde Konya Sokak yakınlarında bir binanın üzerinde o zamandan kalma böyle bir sistemin çok sayıda anten telinin tipik konik şekliyle hala sağlam durduğunu gördüm.
O günlerde yurt dışı kaynaklı program dinlemek isterseniz kısa dalgalarda şöyle bir dolaşıp beğendiğiniz bir yerde durabilirdiniz. Tabii bu yayını buluncaya kadar hem anlamsız bir yığın gürültülü sinyalden geçmek zorundaydınız, hem yayını bulduktan sonra da sinyal seviyesindeki dalgalanmalar nedeniyle sesin kalitesi zaman zaman bayağı bozulurdu. Radyoların osilatörleri de şimdikiler kadar kararlı olmadıklarından birkaç dakikada bir istasyonu tekrar ayarlamak gerekirdi. Bütün bu olay evdeki fertlerin çoğuna "kuru gürültü" gibi geldiğinden ve yine bu çoğunluk uzun dalga Ankara Radyosu'nda "Radyo Tiyatrosu" veya "Fezaya Gidiyoruz" gibi düzenli programları tercih ettiklerinden kısa dalgaları dinleme meraklılarının bunun için uygun zaman bulmaları da sorun olabiliyordu.
Kısa dalgalar bugünün Internet'inin gördüğü işlevi de, çok kısıtlı bir şekilde de olsa karşılıyordu. 1970lerin sonunda, ABD'ndeki öğrenciliğim sırasında, civardaki bütün Türk öğrencilerle bizim evimizde kısa dalga radyosunun başında toplanıp Türkiye'nin Sesi yayınından seçim sonuçlarını dinlediğimizi hatırlıyorum. O zamanki olanakları bilmeyenler niçin telefonla arada bir sorup öğrenemediğimizi merak edebilirler: O zamanlar ABD'den Türkiye ile telefonla görüşebilmek için birkaç gün önceden santral ile görüşülüp belirli bir zamanda konuşabilmek için randevu alınırdı. Aslında bu görüşme pahalıya geldiğinden senede bir defa randevu bir 10 gün öncesinden alınır, zamanı mektupla Türkiye'ye bildirilir, bu şekilde yakın akrabaların telefon çevresinde toplanması sağlanır, ve hepsiyle 10ar saniye de olsa merhabalaşma olanağı olurdu.
İletişim teknolojisinin gelişmesi ve ucuzlaması kısa dalga yayıncılığının önemini de azalttı. Uzun mesafeli iletişim verileri uydular ve fiber optik kablolar aracılığı ile gitmeye başladı. FM bandından çok sayıda kaliteli (hiç olmazsa teknik anlamda) yayın olanağı insanların alternatif bulmalarını kolaylaştırdı. Buna hızla gelişmekte olan uydu aracılığı ile radyo yayıncılığını da eklememiz gerekir. (Bir portatif radyo büyüklüğündeki uydu alıcısıyla her yerden, 40 civarında, FM radyo kalitesinde sayısal yayın alabileceğinizi, ve bu istasyonlardan birinin de Ankara'dan yayın yaptığını biliyor musunuz? (http://www.worldspace.com/productsservices/radio/content/broadcasters.html )
Kısa dalgaların ekonomik öneminin azalması amatör telsizcilere yaradı. Talebin azalması sonucu 10MHz, 18MHz ve 25MHz'de üç yeni HF bandı amatörlere açıldı. Özellikle mobil uydu haberleşmesine uygunlukları açısından VHF ve UHF amatör bantlarına ise iletişim sektöründen talepler oluştu. Iridium uydu telefon sisteminin istenilen ekonomik başarıyı gösterememesi bu talebi şimdilik biraz ertelemiş gibi görününüyor. Ancak haberleşme teknolojisindeki gelişmeler, kısa dalgalar aracılığı ile yayıncılığı tekrar gündeme getiriyor: Sayısal kodlanmış ses ve verinin güvenilir bir şekilde gönderilmesi ile FM radyo kalitesinde stereo ses yayını öngörülüyor. Bu yayın standardının yerleşip tutunması durumunda kısa dalgalar aracılığı ile uzak mesafelere ve daha büyük insan topluluklarına daha kaliteli yayınlarla erişmek mümkün olabilecek.
Yeni standardın adı "Digital Radio Mondiale", veya kısaca DRM (http://www.drm.org). Ses sinyali sayısal hale getiriliyor ve işlenip sıkıştırılarak 10KHz bantgenişlikli bir sinyal olarak gönderiliyor. 10KHz bantgenişliği şu anda kısa dalgalarda kullanılan genlik modülasyonu yayını bantgenişliği statndartları ile de uyumlu. Halen az sayıda radyo istasyonu test yayını yapıyor. (http://www.rnw.nl/realradio/html/drm_latest.html) Yaz aylarında test yayını yapan istasyon sayısının artması bekleniyor.
Nasıl dinlenecek?
Şu anda yapılan test yayınlarının hem gücü düşük hem de bir kısmı başka taraflara yönlendiriliyor. Onun için bu yayınları Türkiye'den dinleyebilmek ek güçlükler içeriyor. Ama kısa dalgalarda zayıf sinyallerle uğraşanlar sinyal seviyesinin nasıl sürprizler oluşturduğunu iyi bilirler. Bakalım Türkiye'de ilk kim bu yayınları alabilecek sistemi oluşturabilecek?
Ses sinyaline uygulanan sayısallaştırma ve sıkıştırma işlemleri için MPEG ve SBR gibi duyulmuş yöntemler kullanmakla beraber, çalışır bir sistemi sıfırdan oluşturmak iyi düzeyde sinyal işleme yazılımı bilgisi gerektiriyor. (Meraklılar European Telecommunications Standards Institute ETSI'nin web sayfalarından ilgili standarda erişebilirler: http://www.etsi.org/ Belgeler: ETSI TS 101 980 ve ETSI ES 201 980 ) Ancak şu anda bu sistemin yaygınlaşmasını isteyen kuruluşlar da, dinleme işini kolaylaştırmak için bir PCde çalışacak alıcı sinyal işleme yazılımını ücretsiz olarak (gnu lisanslı) dağıtıyorlar. Bu durumda bir DRM alıcısı imal etmek isteyenler, normal bir kısa dalga alıcısının ara frekans devresindeki 455KHz'lik sinyali 12KHz'e indirip bunu bir PC'nin ses kartına vererek yapabilecekler. PC bu sinyali işleyip ses sinyalini üretmekle kalmıyor, ses yayınıyla beraber gelen resim ve yazı bilgisini de ekranda gösteriyor.
İşin bu kadarı çok zor görünmüyor. Yine de belirli bir düzeyde elektronik deneyiminiz yoksa bu projeye başlamanızı tavsiye etmem. Büyük bir ihtimalle ortaya çıkacak irili ufaklı sorunlar için etrafınızda DRM konusunda deneyimli kimse bulamayacaksınız. Bu sorunlar ancak Internet'teki kaynaklar kullanılarak çözülecek. Bu konuda yararlı olabilecek bazı sayfalar:
- Ücretsiz yazılım: (SBR işlemi yapılmadığından ses FM kalitesinden düşük)
http://www.tu-darmstadt.de/fb/et/uet/fguet/mitarbeiter/vf/DRM/DRM.html
Ücretli yazılım: (FM kalitesinde)
http://www.drmrx.org/
Alıcı ara frekans devresi eklentileri. Elinizdeki alıcı bu listedeki cihazlardan değilse bile bu devrelere bakıp kendi devrenizi oluşturabilmelisiniz. Eğer bunun nasıl yapılacağını bilmiyorsanız bu projeye başlamayın.
ht
tp://www.drmrx.org/receiver_mods.html
Sonra?
Eğer alıcıyı yapmayı başarırsanız bundan sonraki hedef yazılımı geliştirmek olabilir. Gnu lisanslı yazılım kaynak kodu ile birlikte geliyor. SBR standardı incelenerek ona bu eki yapmak bir proje olabilir. Ama asıl hedef ses sinyalini DRM standardıyla sayısallaştırmak. O zaman bir PC'nin ses kartı çıkışını diğerinin girişine bağlayarak sistemin çalışması kontrol edilebilir. Hatta gerekli kuruluşlardan izin alınabilirse ülkemizden de bir test yayını yapılabilir. (Radyo Antrak?) İyi şanslar..