Ses Formatları
Korsana karşı olanlar neden MP3 e karşıdır? Bu gariban “format” neden hep korsanla anıldı? Müzik endüstrisinin büyük düşünürleri daha önceden planlarlar… MP3 diye bir şey icat edildi. Büyük düşünürler birde baktılar ki bununla yeni bir dalga oluşturmak mümkün. Olaylara çok önceden bakabilen bu düşünürler internetle birlikte yaşam tarzının değişeceğini anladılar.. Yeni yaşam tarzının oluşması için fitil ateşlendi. Önce adına BBS denilen sitelere bol hatun resimler, midi sesler kondu. Şarkının tamamını koymak zordu. Hem disk kapasiteleri az hem de çok yer kaplıyordu. Birileri MP3 ü yaptı… Korsanı kullanan Büyük Düşünürler gariban, günah keçisi MP3 ü alet ederek yeni platformlarına insancıkları alıştırdılar. Sonrası hepinizce biliniyor.
Niye MP3? Çünkü aynı şarkıyı daha az yer kaplatarak diskte saklıyor…
Daha az yer kaplayınca şarkıda bir kalite değişikliği oluyor mu? Şarkıyı söz olarak algılayanlar için olmuyor. Müzik olarak algılayanlar için oluyor.. İyi müzik dinlemek için ne yapacağız. MP3 kullanmayacağız….. mı?
MP3 tam bir günah keçisi. En çok eleştirilen, en çok kızılan, en çok sövülen ve en çok sevilen format… MP3 e hep format diyorum. Pek çoğu MP3 ün kendisini müzik sanıyor. Sorsanız, ne dinliyorsunuz? Diye MP3 dinliyorum derler. Bu “kayıplı” ve “ayıplı” format hep yanlış anlaşıldı. Çalıcıları, bir Sana yağ, bir Selpak mendil gibi anıldı. Örneğin desem ki bu gün bir tane Flac çalıcı aldım desem….. Boynun da bir çalıcı asılı olanların kaçı anlar?
Müziği ön planda tutan kesim önce CD içindeki (plak kullananları hariç tutalım) ses dosyasını (wav) doğrudan disklerine kopyaladılar. Uygun hatta çok kaliteli DA çeviricilerle CD deki kalite ile bir CD çalar kullanmadan bilgisayarları aracılığı ile dinlediler. Ama….. birkaç problem vardı. Birincisi, wav dosyaları çok yer kapladığı için ellerindeki bütün albümleri diske indiremiyorlar. İkincisi, wav dosyaları şarkının adı gibi özellikleri içermiyor. Şarkı adları track1, track2,, gibi görülür. Hiç sıkıştırması olmadığı için müzik kalitesi yüksek ama kullanılmayacak kadar kullanışsız bir format olan wav müzik severler tarafından tutulmadı.
Bilgisayar kullanarak çalınan her şarkı biraz fan sesi, biraz klavye tıkırtısı, bazen biraz inkjet iniltisi gibi seslerle hep rahatsız edilir. Müziği hep CD çalardan yada plaktan dinlemenin bir olumsuz tarafı da evdeki diğer koleksiyon ortaklarının (bunlar sorumsuz çocuklar) tarafından alınıp yerlerine konulmamasıdır.!!!
Öyle bir şey olmalı ki hem paylaşılsın, hem kaliteli olsun.
İhtiyaçlar belirlenince müzik sever matematikçiler boş durmadılar ve “Kayıpsız Format” lar üzerine yeni algoritmalar geliştirdiler. MP3 halen çok popüler. 128Kbit/sec altındaki kayıtlar orjinalin 10 katı kadar az yer kaplıyor fakat vasat bir kopyadan ileri gidemiyor. Daha az yer kaplayan daha az kayıp formatlar da MP3 kadar olmasa da yaygın olarak çalıcılar tarafından destekleniyor. Örneğin AAC, WMA, OGG gibi.. Bu formatlar MP3 e göre daha başarılı fakat müzik severler ve profesyoneller tarafından yetersiz görülüyor. Bu formatlar gibi onlarca var. Eğer örnekleme değeri arttırılırsa kayıpsıza yakın kayıtlar yapmak mümkün oluyor. Peki hiç kayıpsız ve sıkıştırma yapabilen format yok mu? Elbette var. Bunlara örnek olarak Monkeys, Flac, Alac, WavPack, Apple lossles gibi.. Bunların bazıları taşınabilir çalıcılarda da var. Kayıpsız Formatların özellikleri hakkında daha çok bilgi almak ve kullanma biçimleri için aşağıdaki linklere bakmanızı tavsiye ederim.
http://wiki.hydrogenaudio.org/index.php?title=Lossless_comparison#Comparison_Table
http://flac.sourceforge.net/comparison.html
Kayıplı yada kayıpsız formatların evlerdeki bir uygulaması da Media Serverler şeklinde oluyor. Çoğunlukla telsiz bağlantı tercih eden bu sunucularda kablolu olarak da kullanmak mümkün. Tüm arşivinizi kayıpsız olarak bir sunucuya koyup diğer odalardan yüksek kalitede dinlemek hatta izlemek ve bunu birden çok kullanıcının yapması mümkün..
Taşınbilir bir örnek;
http://www.cowonamerica.com/products/
Daha geniş bir liste;
http://flac.sourceforge.net/links.html#hardware
Şahin KÜLİĞ
TA2CCS