Teknopost
Bu ay teknopost köşesi biraz Gazetemizin dertlerine temas ederek başlıyor. ardından Wi-Fi yani kablosuz networkler ile ilgili gelişmeler ve kendi networkünüzü nasıl kurabileceğinize dair ipuçları veriyor. Kaçırmayın!
Bu ay teknopost köşesi üç konu içeriyor, İlginizi çekenin üzerine direkt tıklayın…
1) Araklama, üzerine…
2) Wi-Fi’nin geleceği ne?
3) Nasıl bir Wi-Fi bağlantı yapılabilir?
Araştırma, okuma konusunda özürlü bir toplumuz. Araklama, çalma ve günü kurtarma konusunda ise üzerimize yok. İşin kötüsü bu o kadar kanıksanmış bir durumda ki neredeyse bunu doğal bir hak olarak görüyoruz. “Ne alaka şimdi” diyeceksiniz ama ne olur okumaya devam edin!
Antrak Gazetesinin tümünü yada sadece pIC ile ilgili bölümlerini cd’ye çekip satanları saymıyorum bile. Asıl sorun daha başka.
Teknik liselerde öğrenci olan bazı okurlarımızdan abuk subuk (son derece seviyeli mesajlar yollayan, yazılara yönelik eleştiri, yorum, soru yollayan okurlarımızı ayrı tutuyorum) bir çok mesaj yağıyor ay boyunca. Öncelikle yalandan methiyeler düzüyorlar mektuplarının başına, üstelik her hallerinden Antrak Gazete’si hakkında bir şey bilmedikleri, hatta hiç okumadıkları belli bir şekilde bize hitap ediyorlar. “Derginiz çok güzel“, “Sevgili Antrak Çalışanları“, “Sitenize arama makinesi koyun“, “neden tartışma grubunuz yok?” gibi.
Oysa çalışanımız olmadığı gibi biz profesyonel de değiliz (yani bu işi hayatımızı kazanmak için yapmıyoruz). Üstelik ayda bir zar zor çıksak da bu bir GAZETE. Sitemizde bulunan 900 küsur sayfayı araştıran bir arama motorumuz var ve yahoogroups üzerinde her gün onlarca mesajın dağıtıldığı, okurlarımızın ve yazarlarımızın bir arada bulunduğu bir haberleşme grubumuz da var.
Methiye dolu bir girişin ardından da “Bana (e-mailime) şunu bildirin“, “Projemi yapıp yollayın“, “hoca ödev verdi şunu bana yapın“, “biliyorum hoca bunu satacak ama sizde vardır bana 10 duraklı asansör elektronik devresi projesi verdi hadi bileğinize kuvvet” vesaire diye devam ediyor.
Daha da kötüsü mesajın devamında duygu sömürüsüne kadar varıp “ne olur bana yardım edin, yoksa sınıfta kalacağım” nidalarına kadar varıyor. Hatta sınıfta kalan bir okurumuz, bir yazarımızın (ismi lazım değil, Barbaros) mail adresine küfürdolu mektuplar yollayıp “senin yüzünden sınıfta kaldım sen @^# @@^^%’sin” bile demiş.
Geçen ay bu yazarımız bana, artık yazı yazmayacağını bildirdi. Ne hoş değil mi?
Bu tür soruların sahiplerine yardım edecek ne gücümüz ne de zamanımız var. Bu gzetede yazı yazan tüm arkadaşlar boş vakitlerinden çalıp ciddi bir özveriyle yazıyorlar.
Tekrar tekrar Amatör Çabalarla çıkan bir gazete olduğumuzu yineledik, kaldı ki profesyonel anlamda yayıncılık yapıyor olsaydık ta bu tür yardımlar (armut piş ağzıma düş şeklinde) yapmazdık. İnsanın kendi sorunlarını, kendi emeği, araştırması, zekası ile çözmez ise öğrenme sürecinde hiç bir yere varamayacağını düşünüyoruz.
Sırası gelmişken; ödevler konusunda hazıra konma işinde o kadar ilerlemiş bir ülkeyiz ki sırf bu işler için http://www.odevim.com/ adresinde müthiş bir birikim var. Kısaca tanıtayım; bu siteye üye olup (parayla) site arşivinde aradığınız konu ile ilgili ödevleri bulup yazdırıyor, kapağına da kendi adınızı koyuyorsunuz. İşte şip şak ödeviniz hazır. Bu tür bir web sitesinin bir benzeri daha var mı dünyada bilmiyorum ama herhalde yoktur. Site içersinde araştırma yapmadım ama aransa kesin elektronikle ilgili konularda hazır ödevler vardır.
Tabi şöyle mesajlar da alıyoruz. “Antrak Gazetesi sayesinde … dersinden geçtim” gibi; bunların önceden bizden bir extra telep etmediklerini Antrak Gazetesi dışında başka kaynaklardan da yararlandıklarını ve kendi başlarına yaptıkları araştırmanın sonuçlarını aldıklarını belirtmek lazım. Kendilerine destek olmak güzel.
Anlayacağınız olan bizim sevgili yazarımıza oldu. Barbaros artık yazı yazmayacak.
Neyse sinir bozucu konuları bırakıp biraz teknopostlayalım,
Geçen ayki yazılarımda wi-fi üzerine kısaca bilgi vermiş ve wi-fi özellikli cihazlardan bahsetmiştim.
Wi-fi yani kablosuz ağ teknolojisinin geleceği gerçekten çok parlak görünüyor. Esnekliği kolay kullanılırlığı ve fiyatlarının yavaş yavaş düşmesi wi-fi özelliği olan cihazların kullanılırlığını arttıracak şüphesiz.
Hatta bu hızla yayılırsa çoğu laptop ve el bilgisayarı (PDA) bir süre sonra üzerlerinde wi-fi özelliği ile satışa sunulacaklar dersek bu pek de kehanet sayılmaz.
Geçen ay standartlardan bahsederken wi-fi ile ilgili olarak pek de akılda kalmayacak olan 802.11a ve 802.11b den bahsetmiştim. Bu standartlar da yerinde duramıyor simdi de 802.11g çıkmış. 2.4 ghz de calışmakala birlikte band genişligi 11 degil 54 megabit. Dolayısıyla biraz daha hızlı üstelik a ve b özelliklerini bir arada destekleyecegim diye ikinci bir alıcı verici devreye ihtiyaç duymadığı için muhtemelen daha ucuz olacak ürünler yolda demektir.
Hatta Linksys firması bir an önce birşeyler yapıp yeni standartın gereklerini yerine getirebilecek ürünlerini duyurdu bile. Şimdi bu konulara fazlasıyla kafayı takmış ve çok ciddi incelemeler yapmakla birlikte erken davranmanın mali dayanılmazlığını yaşayan TA2G Suha arkadaşımın isyanlarını duyar gibi oluyorum. Gerçekten erken davrananların yüksek bedel ödemek zorunda kalmaları gerçeği bu alanda da değişmiyor sanırım. Ancak siz bu aralar kablosuz network kurmayı düşünüyorsanız artık hareket etmenin zamanıdır.
Özetle eger 200-300 metre mesafede arkadaşlarınız varsa ve aylardır bir ağ kursak da birbirimizin dosyalarından faydalansak, oyun oynasak, internet erişimini paylaşşak diye düşünüyorsanız kablosuz ağ teknolojisi bunu size sağlayacak.
Nasıl bir Wi-Fi bağlantı yapılabilir?
Öncelikle kritik bir durum var. Bu cihazlar birbirleriyle haberleşirken yüksek frekansları (2.4 Ghz) kullanıyorlar ve son derece küçük sayılabi
lecek çıkış güçleri var o nedenle de arkadaşlarınızla aranızdaki mesafe 100 metreden fazla ise çihazları konumlandıracağınız yerin önemi artıyor.
Yıldızlar wi-fi cihazların konumları olsun. 1. arkadaşınız turuncu alan, yani kapsama alanı içersinde ancak ikinci arkadaşınıza erişmeniz mümkün olmuyor oysa sizden sadece 200 metre ileride. Bu kurulum halinde diyelim ki sizin erişim noktanız 2. kattaki evinizin içerisinde(turuncu alan). Bu erişim noktanızı çatı arasına çıkarıp kendi makinenizi bu erişim noktasına ethernet kablosu ile bağlamak sorununuzu çözebilir. Bu durumda yükselen erişim noktasına 2. arkadaşınızın networkünüze erişimini sağlayacaktır(büyük elipsin içerdiği alan). Erişim mesafenizi böylece attırmak mümkün. Ama bu bana yetmez en yakın arkadaşım 1 kilometre uzakta diyorsanız işiniz pek kolay değil. Bu işe ciddi bir şekilde zaman ayırmanız gerekebilir. Ancak iyi bir anten sistemi ile 1-5 kilometre mesafeye ulaşmanız pek de zor değil. Wi-Fi ile ilgili olarak geçen ayki antenler ve uygulamalarını anlatan yazıya bir bakmak başlangıç için iyi olabilir.
Cihaz alırken bol bol araştırın varsa çevrenizde kullananlardan yardım isteyin ve sistemli çalışın…
Kolay gelsin…