Teknopost
Yazarımız, bu ay teknopost köşesinde sizler için keyifle okunacak konulara yer verdi. Sayısal resim çerçeveleri, oto çakmak adaptörüne takılan mp3 çalarlar, GPS bluetooth alıcılar ve şarj konusunda ilginizi çekecek bir makale sizi bekliyor…
Yazarımız yıllık iznini kullandığından yazılarına bir süre ara vermiştir.
Lütfen daha sonra tekrar gelip, aynı uyarı yazısını okuyup, kendi kendinize, “Benim büroda ne işim var? Şimdi deniz kenarında olmak vardı” diyerek hayıflanınız.
Yok yok, ne tatili canım bu işin şakası. Yıllardır gazetelerde takip ettiğim köşe yazarlarından aklımda kalan en keyifli cümle, yazının başında okuduğunuza benzer olanıdır. Gerçi teknoloji işverenlerin imdadına yetişmiş, tatilde bile olsa yazarları okurlarıyla buluşturmuştur ama her nedense aklımda kalan en belirgin ibare bu yukarıda yazdığım.
Bildiğiniz üzere Antrak Gazetesinde zaman zaman Teknopost yazıları yazıyorum. Bu defa da şöyle etrafa bir göz atıım ve artık yeni bir teknopost yazısının zamanının geldiğine karar verdim. İşte aşağıda sonucu…
Sayısal Çerçeveler
Sadece yurtdışında değil artık yurdumuzda da bulabileceğiniz Sayısal Çerçeveler (Digital Frame) hakkında yazmak istiyorum. Pek çok bilişim ürünü mağazasında bulunabildikleri gibi geçenlerde gittiğim Koçtaş mağazasında da karşıma çıktılar. Fotoğraf gösterme, başlarda taşınabilir görüntü göstericilerde (DVD, Dvix player) ek özellik olarak deklare edilmişti. Doğrusu hiç sayısal resim çerçevesi olarak o aleti kullanmayı düşünemedim ama fiyatları makul hale gelen sayısal çerçeveleri gördükçe, “insan neden olmasın?” diyebiliyor. Özellikle işyerinizde kendinize ait doğru dürüst bir odanız varsa, şık bir sayısal çerçeve ortamı tamamlayıcı olabilir.
Ama sadece bu kadar değil tabi ki! Taşınabilir DVD göstericiyi sayısal çerçeve olarak hayal edebilen insanoğlu neden aksini yapmasın ki? Evet yakında bu tür cihazları ülkemizde de görmeye başlayabiliriz. Hatta söyle 15 inch diyagonal boyutunda olup, üstüne bir de bilgisayarınızdaki dosyalarınıza wifi üzerinden erişebilenleri; tadından yenmez olacaktır.
Neyse, işte favori web sitelerimden olan http://www.thinkgeek.com/ adresinden bu türe yaklaşmış bir ürün. Özellikler arasında önemli olanları sıralayayım hemen. Resim, film (mpeg 1, 2, 4) (Dvix yok!), mp3 çalma, hafıza kartları, usb hafızalar ve sabit diskten gösterebiliyor. En önemli özelliği ise 15 inch boyutunda olması.
Peki bu aletlerin eksileri yok mu? E var tabi, bir kere elektiriğe adaptörü vasıtasıyla bağlı olmak zorunda. Yani öyle alıştığımız çerçeveler gibi her yerde kolay kolay duramıyor. Duvara asacaksanız kablo ayrı bir sorun. Yere düşürdüğünüzde, diğer sıradan resim çerçeveleriniz gibi kırılabiliyor, ama kaybınız çok daha fazla oluyor kuşkusuz! Isınması da cabası. Akşam eve giderken ya da yatarken kapatmak, işe gelince ya da sabah kalkınca açmak lazım. Anlayacağınız bir iki kere kullanıp sonra da kaldırıp bir köşeye koyacağınız gereksiz bir yatırım gibi duruyor. Bu aletleri piyasaya sürenler de durumun farkında sanırım. Kısa süre içinde yeni özellikler ekleyerek çekici hale getirmeye çalışıyorlar ürünlerini. Bu yüzden yakında kablosuz ağınıza bağlanabilen, hatta televizyon yayınlarını alabilen türleri çıkarsa ve fiyatları da son derece makul sınırlara düşerse; şaşırmamak lazım. Şu anda piyasada olan bazı modeller, kablosuz ağınızdan internete bağlanıp fotoğraf deposu sitelerdeki fotoğrafları gösterebiliyor.
Youtube gibi sitelerdeki kısa filmleri oynatabilen modeller de yakında çıkarsa şaşırmamak lazım.
Oto Çakmağına takılan mp3 çalıcılar
Henüz ülkemizde satılmaya başlamadan önce bu cihazlardan bahsetmiştim köşemde. Geçenlerde Maltepe Pazarından 55 YTL’ye bir tane aldım. Üzerinde 1 Gb hafızası, usb (bazı usb belleklerde sorun çıkabiliyor denemeden almayın!) ve line-in girişi, çalan mp3’ün adını kayan yazı halinde gösterebilen mavi aydınlatmalı LCD göstergesi var. (-10 tane farklı frekanstan oto radyosunun FM bandında yayın yapabiliyor. En önemli sorunu, boş frekans bulmak. Büyük şehirlerde hiç kolay değil! Bulsanız bile yayın yapan radyolar enterferans (müdahale) yapabiliyorlar. Dolayısıyla tertemiz mp3 dinlemeye alışmış olanlar için kabul edilemez bir durum bu.
Aslında benim merakımı en çok çeken konu cihazın stereo olup olmadığıydı. Nedeniyse, bu miniminnacık aletin bu kadar işi yapabileceğine karşı olan şüphemdi. Yıllardır amatörce fm vericilerle uğraşmış biri olarak, bu işin o kadar kolay olmadığını da bildiğimden, ciddi şüphelerim vardı doğrusu. Sonuç itibarıyla, cihaz resmen stereo yayın yapıyor!
İnsanın aklına ister istemez aletin çıkışına bir rf güçlendirici bağlayıp yayın yapmanın ne kadar kolay olacağı geliyor. Meraklıları fm verici ile uğraşmadan bu tür bir projeyi gerçekleştirebilirler. Benden söylemesi.
Cihazlar oldukça fazla çeşitte üretiliyorlar. Çinliler, cepte taşınabilen modellere de fm verici yerleştirmişler. Dolayısıyla, o tür bir alet edinmek, daha çok işinize gelebilir.
İnsan ister istemez, acaba bunun bir adım ötesine geçip mp4 (film gösterebilen) taşınabilir cihazların içerisine televizyona yayın yapabilen türde vericilerin ne zaman gireceğini düşünüyor. Hoş olur değil mi?
GPS Bluetooth Alıcılar
Şu “bluetooth” (mavi diş) yazmayı bir türlü öğrenemedim. Hem İngilizce hem de yazılması zor, uzun bir kelime olması işimi güçleştiriyor. Söylemesi kolay, yazması zor. Neyse asıl bahsetmek istediğim konu bu teknolojiyi kullanıp cep telefonlarına, taşınabilir bilgisayarlara (dizüstü, pda-el bilgisayarı) konum bilgisi aktaran çevre birimleri.
Mavidiş üzerinden veri aktarımı yapan GPS modülleri hızla gelişiyor. Geçenlerde bir tane seçip Amerika’daki dostum Tunç’a (TA2P) rica ettim, eksik olomasın kırmadı alıp getirdi. Benim pda ile pek güzel anlaştılar. Aldığım cihazın en önemli özelliği çok hassas bir alıcısı olması ve doldurulabilir pilinin de 24 saat kadar dayanabilmesi. Bizim piyasada satılan ürünler genellikle 8 saati geçmiyorlar. Sevgili dostum Barbaros (TB2CBA) pilin uzun gitmesinin nedenini; bu cihazın yeni düşük güce ihtiyaç duyan MTK chipsetine bağlıyor. Merak ederseniz linki tıklayarak http://www.qstarz.com/Products/GPS%20Products/BT-Q816.htm adresinden detaylı bilgi edinebilirsiniz. Bana sorarsanız çok başarılı. Evim zemin katta olmasına rağmen 5-6 uydudan sinyal alıp içeride bile çalışabiliyor.
GPS destekli pda sayesinde, eskisine göre çok daha kesin bir şekilde, dünyanın neresinde olduğumu biliyorum. Şaka bir yana bazı yazılımlar sayesinde hiç bilmediğiniz bir şehirde taksiciye yol tarif edebilirsiniz (geçtiğimiz günlerde, bizzat İstanbul’un anadolu yakasında yaşadım). Bu tür yazılımlara zaman zaman ülkemizden de ciddi örnekler çıkabiliyor. Yolbil bu yazılımlardan biri. Detaylı bilgi almak ve deneme sürümünü edinmek için http://www.spotniq.com/ adresine göz atabilirsiniz. Hiç bir yazılımınız olmasa bile google’ın pda’larda çalışan maps yazılımı da gps’i destekliyor. Tek sakıncası tol aldığınız süre boyunca internet erişimi üzerinden harita veya tercihinize göre uydu görüntülerini indiriyor. E bu da GPRS üzerinden ciddi sayılabilecek veri miktarları indirerek cebinize ek yük getirebileceğiniz anlamına geliyor tabi. PDA’da çalışan Google Maps sürümü için http://www.google.com/gmm adresini ziyaret edebilirsiniz.
Şarj konusu
Konu uzun süre dayanabilen, doldurulabilir pillerden açılmışken, yaptığımız genel dil hatalarından birine dikkat çekmek istiyorum. “Şarj ” kelimesi Fransızcada “charge“, yükleme anlamına gelen kelimeden dilimize geçmiştir. Önce doldurulabilir piller daha sonra da cep telefonları hayatımıza girene kadar, sadece tabancaların mermi haznelerine ilişkin olarak “şarjör” halinde kullanılırken, her ne hikmeti varsa bu kelime doldurulabilir piller ve cep telefonu pillerine ilişkin olarak dilimizde “şarz” şeklinde yerleşti. Şimdi her yerde, neredeyse tüm telefon satıcılarında bu kelime ŞARZ olarak söylenip yazılıyor. Ben de buna sinir oluyorum. “Sabit Disk” yerine “SABİD DİKS” demek kadar kötü geliyor kulağa (Neyse ki, bu son söylediğim fazla kullanılmıyor).
İşte bu yanlış kullanıma, elektronik satış yapan bir ticaret sitesinden örnek. Defalarca yanlış kullanılan o melun kelimeyi sarartmak da bana düştü. Bu arada oldukça pahalı satıyorlar gibi geldi dört kalem pil ile bir doldurucuyu ama bu başka bir yazının konusu…..
Yani, yabancı bir kelimeyi, üstelik Türkçesi de varken dilimize sokup, bir de evirip çevirmişiz ki Fransızın biri duysa kendi kelimelerini tanıyamaz. Pes bu kadarına.
Bu aylık benden bu kadar, kalın sağlıcakla.
Burçak Çubukçu (TA2EE)