TELSİZ FACİASI-2
Başlığa bakıp da, bu facianın birinci bölümü nerede ne zaman yayınlanmıştı diye düşünmeyiniz.
Başlığa bakıp da, bu facianın birinci bölümü nerede ne zaman yayınlanmıştı diye düşünmeyiniz. Sanal 1. bölüm, kaleme alındıktan sonra toplantı katılımcılarına ayıp olmasın diye sadece tarafımdan yazılmış, ancak yayınlanmamış olup, yaşlandığımda yayınlanmak üzere soğutulmaktadır.
Kısa bir özet verilmek gerekir ise, kurumun bizi (yurttaki tüm amatör dernekleri) çağırdığı toplantıda bize sorulanlar ve bizden istenenler şu şekilde özetlenebilir:
Bir: Yurt çapında niye bu kadar çok amatör telsiz derneği var?
İki: Herhangi bir başlık altında birleşseniz olmaz mı?
Üç: Amatör telsiz sınavlarını yapmak yetkisini , mevcut yasa ile derneklere vereceğiz, istemeyen almasın ama alanlara da itiraz etmeyin.
Dört: Bari federasyon kurun.
Sonuç: Her fikre itiraz etmekten vazgeçin, bir aya kadar yeniden toplayacağız, yapıcı fikirlerle gelin, federasyon alt yapısını oluşturun yoksa karışmayız ha!!!
Allahtan iki yıldır tekrar bir toplantı çağrısı gelmedi de, ikinci facia yazısı bu güne kaldı.
Mevcut facia ise, telsiz verici ve antenlerinin yaydığı enterferansın ölçülene dek geçici, ölçüldükten sonra daimi olarak belgeye bağlanmasına ilişkin olarak yayımlanan 15.2.2002 tarih ve 24672 sayılı Elektromanyetik Alan Şiddeti Ölçüm ve Denetleme Yönetmeliği. Bu yönetmelik ile amaçlanan hedef, kurumun bir kısım çalışanlarınca çifte standartlı ve kuruma gelir kaynağı temin etmek şekline dönüştürüldü. Yayın yapsın yapmasın, her istasyon bir gelir kaynağı kabul edilerek ceza tayin edilen istasyonlar arasında kapananlar, tamamen yahut geçici olarak faaliyette bulunmayanlar, sahibi yurt dışında olduğu için el dahi sürülmeyenler vb . var. Yani yayın yapmadığı, ölçülecek bir faaliyeti bulunmadığı halde yüz milyonlarca, milyarlarca lira cezaya muhatap olanlar mevcut.
Derneğimize de vuran piyango dört milyarı biraz geçiyor. İtirazımızı önce kuruma, sonra olumlu yanıt alamayınca mahkemeye iletince, tenzilatlı ikinci bir ceza miktarı ile karşılaştık. (o da üç milyarı biraz geçiyor)
Kurumla sayın başkan dahil her türlü diplomatik temasta, haklılığımız kabul ediliyor ama, iş resmi yanıta gelince değişen bir şey yok. Derneğin verdiği dilekçenin benzerleri şimdiden idare mahkemelerinde çoğaltılıp kullanılıyor. Konu yargıya intikal ettiği için, uygulamanın doğruluğu hakkında yorum yapmak yanlış ancak mevcut durumun çok sayıda amatör için bir facia haline geldiğini söylemek de yanlış değil. Davaların çoğunu ortadan kaldırmak, cezayı, cihazın faal olup olmadığı ile özdeşleştirmek yahut mevcut düzenlemede haksızlığa yol açan maddede tek cümlelik bir düzeltmeye bakıyor ama, sanırız kimse bunun sorumlusu olmak istemiyor.
Ne demeli ? Telsiz tanrısı , enterferansını üzerimizden eksik etmesin. Amin.(!)
Burhanettin AL
ta2coh@antrak.org.tr