Acaba Çalışır mı?
ANTRAK Gazetesi'ne TARİH DOKUNDURMAK başlığı altında yazmaya çalıştığım yazıların dördüncüsünü, "Acaba Çalışır mı ?" baslığı ile yazmak istedim. ANTRAK Gazetesi'nin unutulmaz köşe yazılarından biri olan "Acaba Çalışır mı?" dizisini TA3AS sevgili Serdar Ulukonakçı hazırlardı. Belki şimdi bana biraz öfkelenir ve yeniden yazmaya başlar J
Aynı başlığı Serdar'dan izinsiz kullanarak, "tarih sosuna batırılmış" bir yazı sunuyorum ANTRAK okurlarına….
Nasıl Çalışır ?
Adına Radyo/ (Radio) denen şey bakınız tarih içinde hangi evrelerden geçmiş:
Adına RADYO denen şeyi tasarlayan, deneyen ve üreten herkesin kafasında bir "İDEAL RADYO" şeması vardır. Lambalı Radyo (Radio Tube/Radio Valve) dönemlerine kadar geri gidecek olursak, önce "Galenli Radyo" / (Crystal Radio) şemalarına kadar bakmamız gerekecektir.
Bu radyo devreleri, anten-toprak arasında kurulu bir basit bir bobin ve bobinden süzme yapan basit bir XTAL'den ibarettir. Diyot görevi yapan kristal, duyulabilir (audio) sinyali süzer ve kulaklığa verir. Eskiden (1950 filan…) Galen / (Galena) olarak adlandırılan demir cevherini diyot olarak kullanmak amacıyla, saç teli inceliğinde yaylı bir metali "Galen" üzerinde gezdirip "UYGUN" bir nokta arardık. Sonra hain diyotlar geldi piyasaya, mertlik bozuldu.
(Neyse lafı uzatmayalım, Hi-Tech bölümlere geçelim.)
İlgilenenler, http://www.antrak.org.tr/gazete/122004/ta2cip.html adresine bakabilir.
http://www.crystalradio.net/ adresinde daha ciddi bilgiler de bulabilirsiniz
Tek Lambalı Radyo Devreleri:
Radyo Lambası'nın icadı kadar geriye giden bu devreler, tek lamba kullanarak hem diyot (Detector) görevi yapar, hem de "dedektiflik" yaparken sinyali biraz yükseltir. Bu durumda, kulaklık yerine hoparlör dahi kullanılabilecek yükseklikte Ama/Fakat/Lakin havadaki bilumum gereksiz hışırtı, cıngıltı, şakırtı, şukurtu, gürültü vesaire de yükseltilmiş olacağı için kulağınıza gelecek yayın çok bozuk olmak durumundadır. Bu gibi tek lambalı radyo devrelerinin önemli bir bölümü "rejeneratif" olarak bilinir. Yani yükseltilen sinyal geri beslendiği için tekrar tekrar yükseltilmiş olur. (du).
İki Lambalı Radyo Devreleri:
Madem Hi-Tech devre veriyoruz, masrafa girip şema da verelim J
İki lambalı radyo devrelerinde birinci lamba diyot (detector) olarak görev yapar. İkinci lamba ise "audio" sinyali yükseltir. (Bu arada, Avrupa lambaları ile Amerika lambaları arasındaki farkı da yazmak gerekiyor. Amerikan lambalarının "flaman" (filament) beslemesi 6 Volt olup, devredeki bütün lambaların flaman akımı seri olarak tasarımlanmıştır. Yani bir çeşit sigorta görevi yapar. Devredeki lambalardan biri CORT olursa bütün lambaların flaman beslemesi kesilir ve Radyo CALIŞMAAaAaaaaZ. Bu nedenle, çok zeki, akıllı ve "girişimci ruhuna sahip" Türk radyo tamircileri, bu gibi Amerikan malı radyoların flaman devrelerini ayırmış ve her lambayı bağımsız besleyecek tadilatlar yaparak Radyo kardeşimizin ömrünü uzatmayı başarabilmiştir.)
Bu radyo devreleri, 1920'lerin sonlarına kadar yaygın bir biçimde kullanılmıştır. 1930'larda bile kullanıldığı biliniyor. Bu devrelerde, Anten-Toprak arasında gidip gelen RF sinyali, lambalı devrede önce yükseltiliyor, sonra "dedektif" kardeşimize iletilerek süzülüyordu. AHA da prensip şeması veriyorum:
Bu şema, hoparlörü besleyecek takati pekala veriyordu. TRF devrelerinin ilk modelleri, RF yükselticilerin/amplifikatörlerin her birine ayrı ayrı kumanda edecek ayar düğmeleriyle donatılmıştı. Yükseltme adına yapılan bütün bu tasarımlar, radyonun "seçicilik" dediğimiz özelliğini ve "kullanıcı kolaylığı / (user friendly)" niteliklerini ortadan kaldırıyordu. (Düşünsenize; bir radyo istasyonuna ayar yapmak istiyorsunuz… Elinizin altında "şifreli kilit" gibi bir sürü ayar düğmesi var. J Radyo lambalarının kalitesi ve verimi artınca, istasyon ayarı yapmak için kullanılan ayarlı kondansatörler de bir araya getirilip (gang) tek düğmeye indirgenince problemler çözülmeye, TRF devresi de terk edilmeye başlandı.
"Nedir abi bu TRF hikayesi," diye merak eden sayın okurlar,
Trfradios
adresine bağlanıp bilgi edinebilirler.
NEUTRODYNE Radyo Devreleri:
Aslında bu devreler de TRF devreleri. İlkel "triode" lambaların (yani Anod ve Katod arasında Grill olan üç elemanlı lambalar… emitör, kolektör baz gibi de düşünülebilir J ) Lafa geri dönersek, ilkel "triode" lambaların, devrenin özelliği nedeniyle yaptığı ‘geri besleme' belasını "nötralize" etmek gibi bir iddiası vardır bu devrelerin.
Triode Lamba prensipleri için, http://www.allaboutcircuits.com/vol_3/chpt_13/3.html adresine bakabilirsiniz. Bu devrelerin en başarılısı, Hazeltine devresi olarak bilinir ve çok sayıda radyo üreticisi tarafından başarıyla kullanılmıştır.
İlgilenenler elbette http://www.radioblvd.com/20sRadio.html adresine bakabilir.
Radyo lambalarının ve bataryaların çok değerli (pahalı) olduğu günlere geri dönüyoruz. Bu durum karşısında, ne yapacağız radyo çarşısında?!
Her lambaya bir değil iki görev yükleyeceğiz. Yani hem RF görevlerini yapacak hem de "Audio" yükseltici olarak çalışacak. Lambaların "çektiği" J Ampere cinsinden akım düşünülürse doğru bir yaklaşım olsa gerek.
Bu devrede, sadece iki lambayla, DÖRT lambanın yapacağı işi "taahhüt" etmiş bir Radyo devresi görüyoruz.
Bu devre, yaklaşık 90 yıl önce keşfedilen bir "Hi-Tech" tasarımıdır. Edwin H. Armstrong ağabeyimizin bizlere hediyesidir. Bu devrenin TRF devrelerine olan üstünlüğü elbette tartışılmaz.
"Edwin Abi" için http://world.std.com/~jlr/doom/armstrng.htm adresine bakabilirsiniz.
(Yakında Edwin Armstrong hakkında da bir yazı yazmayı düşünüyorum. Hayırlısı neyse o olsun… Allah sizleri benden korusun.) Devre iyi hoş… ama lamba sayısı çok. Devrenin ana fikri; gelen sinyali "ara frekans" / (intermediate frequency) (IF) katına indirgemek. (455 KC. olarak bilinir.) Seçicilik ve "ayar hassasiyeti" açılarından yüksek not alan bu devre, transistör öncesi radyolarda başarı ile kullanılmıştır.
Superheterodyne Radio Receivers
adresindeki devre de belki günün birinde işinize yarar.
http://www.fathom.com/course/10701020/session3.html adresine de mutlaka bir bakın. Edwin ağabeyimizin "direğin tepesinde" ve çatı arasında resimleri var.
SUPERREGENERATION Radyo devreleri:
O günlerde, "en seçici, en hassas" olarak bilinen bir devre…. Yavaş yavaş transistör dönemine yaklaşıyoruz, yazıyı fazla uzatmadan hayırlısıyla bitirelim. J Bütün bunlar tarih öncesinde kaldı… Sizler IC, EPROM, PIC, PCB filan devam…
ANTRAK GAZETESİ okurlarına, hayırlı radyolar, iyi günler ve özgün devre tasarımları dilerim.
NOT: Morgan McMahon ağabeyimize teşekkürlerimle… J
Ahmet SÖNMEZ
ta2cip@antrak.org.tr
www.antrak.org.tr/~ta2cip