Bilim Köşesi
Bilim ile ilgili kısa pasajlar okumaya ne dersiniz? Sevgili Antrak gazetesi okuyucuları,bu ay sizlere değişik konularla ilgili
kısa pasajlar aktarmak istiyorum.
FİBONACCİ :
'Adamın biri kapalı bir mekanda bir çift tavşan beslemekteymiş.
Bu bir çift tavşan her ay yani bir çift tavşan üretmekteymiş.
Yeni üreyen tavşanlar da bir ay sonra tavşan üretecek çiftler
haline gelmekteymiş. Bir yıl sonra kaç tavşan olur?
Çözümü sağlayan 1,1,2,3,5,8,13,21,34,55,89,144 '..n şeklindeki diziye
'FİBONACCİ 'dizisi adı verilir. Fibonacci Pisalıdır 12 ve 13. Yüzyıllarda
yaşamıştır. Pisalı Leonardo da denen Leonardo Fibonacci nin
"Liber Abaci" en ünlü kitabıdır.
Yukarıda gördüğümüz Fibonacci dizisinin pek çok özelliği vardır.
Ama bunlardan bir tanesini hatırlatmakta yarar var. Bu dizinin
3. Elemanından sonra ortaya çıkan bu özellik, doğada, estetikte,
resimde kullanılmakta olan bir husustur.
Dizinin büyük elemanını, küçük olana böldüğünüz zaman 1,6abc
gibi bir oran ortaya çıkar buna "ALTIN KESİM" adı verilir.
_____
Altın kesim = ( 1 + Ö5 ) / 2 = 1.61803 dir.
AMATÖRLERİN PRENSİ :
Son günlerde bir tartışma başladı "Amatörlük Ölüyor mu ?" diye..
Bu benim aklıma amatörlerin prensi diye bilinen Pierre de Fermat'ı
getirdi. Daha önce de bahsettik, Fermat Hukuk okudu,
ağır ceza mahkemesi hakimi idi, ama bir amatördü ve amatörlerin
en iyi olabileceğini gösteren pekçok örnekten sadece biri idi.
17. yüzyılda adı Decartes'le birlikte geçen en ünlü iki matematikçiden
biri idi. Biraz savruk ve dağınık olmasa, hani bu işi zevk için değil de
şan şöhret için yapmış olsa idi; bugün Analitik geometri ve
Diferansiyel hesabın da babası Fermat olacaktı, yani bir amatör ve
amatörlerin prensi
Onun için kimse üzülmesin amatörlük ölmez,
yalnızca CQ CQ CQ sanılmadığı sürece.
Öyle sananlar da kendi dertlerine yansınlar ne yapalım
BELEŞ ENERJİ :
Derneğimizin duayeni TA2R son günlerde Discovery kanalda seyrettiği
bir hidrojen enerjisi elde etme yönteminden bahsetti. Göktay beyin çok
hoşuna giden bu 1 koyup 5 alma yönteminin olmayacağını TA2CJR ile
anlatmaya kalktıysak ta bir yararı olmadı ve bu bana, vaktiyle devridaim
makinasını ben yaptım diye televizyonlara konuk olan bazı kişileri hatırlattı.
Eğer evreni anlamadaki yolunuz Teolojiden geçiyorsa kutsal kitaplara,
yok eğer bilimden geçiyorsa Termodinamiğe dayanmak zorundasınız.
Termodinamikte almadan vermek yoktur,Teolojide ise yalnız Allah'a mahsustur.
Termodinamik nedir ? Isı, iş ve başka enerji biçimlerinin birbirine
dönüşümünü ve fiziksel sistemlerin hallerini konu alan fizik dalına
"Termodinamik" denir.
Termodinamiğin 4 temel kanunu vardır.
Kanun no ' 0 ' : İki sistemiden her birisi bir üçüncü sistem ile ısı
yönünden dengede ise, iki sistem de birbiri ile ısıl dengededir.
Bu sistemlerin sıcaklıkları aynıdır.
Kanun no ' 1 ' : Herhangi bir süreçte, bir sisteme Q ısısı verildiği zaman,
sistem W kadar iş yapıyorsa, sistemin U iç enerjisilU kadar değişir.
lU = Q – W biçiminde gösterilir. Bu kanunu pratikte enerjinin korunumu
olarak biliriz. Birinci tür devridaim makinası yapılmasını engeller.
Kanun no ' 2 ' : Soğuk bir cisimden sıcak bir cisme, bir iş yapmaksızın
ısı aktarılması mümkün değildir.B u ikinci tür devridaim makinası
yapılmasını engeller.
Kanun no ' 3 ' : denge halinde sonlu bir sistemin sıcaklığı mutlak sıfır
noktasına giderken, entropisi sıfır olarak tanımlanan belli bir değere gider.
Temel esas % 100 verimle bir iş yapılamazdır. Termodinamiğin birinci
kanunu bunun olamayacağını göstermeden önce birtakım mucitler bunu
yapmaya çalıştılar, ama o zaman Discovery kanal olmadığı için bunu pek
fazla duyuramadılar. Bunların düşüncesi dışarıdan ilave enerji verilmeden
hababam debabam çalışan bir makina yapmaktı. Olmadı…..
Daha akıllı bazı mucitler ikinci tür devridaim makinası planladılar. İkinci tür
devridaim makinası şu demekti. Bir enerji kaynağından alınan enerjinin
tamamı hareket enerjisine dönüştürülecekti.
Zamanla daha akıllılar çıktı ve üçüncü tür devridaim makinası planlandı.
Bu şu demekti: Sonsuza kadar çalışacak ama hiç iş yapmayacak bir
makina idi. Süper iletkenlik ortaya çıktığında buna yaklaşıldı ama sürtünme
kuvvetleri, yani atom ve molekül hareketleri işi çıkmaza soktu.
Sonuç olarak enerji ancak birbirine dönüştürülür, bu dönüşüm kayıpsız
olarak gerçekleşemez. O halde x kadar enerji kullanılarak ax
(a birden büyük bir ondalık sayı ) kadar enerji elde edilemez.
Bir maddenin enerjisini o maddenin; ya kimyasal bağ enerjisini veya kütle
miktarını kullanarak açığa çıkarırız. Yani bir fiziksel olayda verilenden
çok enerji ortaya çıkarsa madde miktarının eksilmesi, fazla enerjinin
kaynağını ortaya koyar.
Sosyal yaşamda bunun olmayacağını milletimiz çok zaman önce ortaya
koymuştu ve bunu "hem şoför mahalli hem 2,5 lira"
"Yok öyle, burası Türkiye" gibi veciz sözlerle ifade etmişti.