Finansal Konular Üzerine – II
Yazarımız İlter Terzioğlu yazı dizisinin ikinci bölümüyle karşınızda. Uzmanlık alanlarımız farklıda olsa finans günlük hayatımızın bir parçası. Yazarımız bu yazı dizisiyle fazla detaya girmeden, günlük hayatta karşılaştığımız pek çok terim ve anlamlarını bizlerle paylaşıyor.
Bu ayki yazımızda bilançonun pasifini oluşturan iki ana başlıktan birisi olan Yükümlülükler konusunu işlemeye çalışacağım. Pasifteki diğer bir anabaşlık ise Özsermaye dir ki bu konuyu da sonraki yazılarımızda inceleyerek Bilanço yu ana hatlarıyla incelemeyi tamamlamış olacağız.
Varlıklar ve Yükümlülükler (2)
Yükümlülükler
Bir şirketin (tüzel kişiliğin) varlıklarının yanında yükümlülükleri de bulunmaktadır. Bunlar;
I. Kısa Vadeli Yükümlülükler ve
II. Uzun Vadeli Yükümlülükler
olmak üzere iki temel başlıkta toplanırlar.
Kısa vadeli yükümlülükler; bilançonun hazırlandığı tarih itibari ile bir yıldan daha kısa vadeli olan borçlar veya yükümlülükleri ihtiva eder.
Uzun vadeli yükümlülükler ise bilançonun hazırlandığı tarih itibari ile bir yıldan daha uzun vadeli olan borçlar veya yükümlülükleri ihtiva eder.
Kısa Vadeli Yükümlülükler;
a) Krediler
b) Ticari Borçlar
c) İlişkili Taraflara (Ortaklara, İştiraklere v.b.) Borçlar
d) Vergi Karşılığı
e) Diğer Kısa Vadeli Borçlar ve Gider Karşılıkları
olmak üzere beş ana başlıkta toplanırlar.
Uzun Vadeli Yükümlülükler ise;
a) Krediler
b) Ticari Borçlar
c) İlişkili Taraflara (Ortaklara, İştiraklere v.b.) Borçlar
d) Kıdem Tazminatı Yükümlülüğü
e) Ertelenmiş Vergi Borçları
f) Diğer Uzun Vadeli Borçlar ve Gider Karşılıkları
olmak üzere altı ana başlıkta sınıflandırılırlar.
Bilançonun pasifinde gösterilen bu yükümlülüklerin dışında ve şirket değerini önemli ölçüde etkiliyebilecek nitelikte olan bazı yükümlülükler vardır ki, bunlar şirketin bilançosunda rakamsal olarak görünmemektedir.
1. şirketin kefil olduğu bir başkasına ait borçlar
2. veya sahip olduğu teknolojinin eskimesi sebebiyle gelecekte yatırım yapma zorunlulukları gibi
Bu sebepledir ki halka açık şirketlerin yayınladıkları dönemsel raporlarda, bilançoda görülmeyen yükümlülükler, dipnotlar olarak açıklanmaktadır. Bilançosu çok iyi gözüken bir şirket, vermiş olduğu bir kefalet yüzünden zor duruma düşebilir. Bu da sizin bilanço üzerinden yaptığınız değerlemeyi büyük oranda geçersiz kılabilir.
Sonuç olarak bir şirketi incelerken, hem bilanço hem de bilanço dışı değerleri ile değerlendirmek ve bunu yaparken dengeyi birisi lehine ya da aleyhine çok fazla bozmamak önemlidir.
Önümüzdeki aylarda şirketlerin özsermayeleri, bilanço başlıklarının detaylarını incelemeye devam edeceğiz. Bir başka finansal konuda buluşmak dilğiyle.
İlter TERZİOĞLU
iltert@superonline.com