Başyazı
Başkanımız ilk başyazısını yazdı!
2000'e doğru ANTRAK'ın misyonunu tartışalım mı…?
Yıllar önce UIA (Uluslararası Mimarlar Birliği)'nin Montreal'deki genel kurul
toplantısında Türkiye'yi temsil ederken, UIA genel başkanı Rod Hackney ile
uzun bir sohbetimiz olmuştu… "Bir gün.." dedi Rod, "ilkokulda okuyan oğlum
bana geldi ve sordu; 'baba şimdi sen UIA Başkanı mı oldun?..' 'evet oldum..'
'yani şimdi sen dünyanın en iyi mimarı mı oldun…!?'"
… Sayın başkan bu soruya mantıklı bir cevap bulmakta çok zorlandığını ve
küçük oğlunun, "hayır ben dünyanın en iyi mimarı değilim
sadece UIA başkanıyım" cevabını kabul etmeyerek babasıyla dalga
geçtiğini bana uzun uzun anlatmıştı.
Benim oğlum 24 yaşında. Çok benzer bir soruyu bana 'çok daha nazik ?!'
bir üslupla sordu… "Baba lan, sen manyak mısın..!? Sabahın köründe kalkıp
telsiz midir ne karınağrısı ise internet'e bağlanıyon, anten kuracam diye
damlarda geziyon, bi gün düşüp kafanı kıracan, telsiz yarışması diye üç gün
kaybolup bi karış sakalla dönüyon, çalışma odası diye bize yutturduğun oda
hurdacı dükkanına döndü…
ANTRAK Başkanı olunca sen şimdi 'büyük telsizci' mi oldun…!?"
.. Ben de bu soruya mantıklı bir cevap bulmakta zorlanıyorum.
Çünkü verdiğim cevaplara kahkaha ile gülüyor ve
"Allah zihin açıklığı versin" diye dalga geçiyor.
İsterseniz şimdi biraz ciddileşelim ve "Biz kimiz..? Ne yapıyoruz..?
Bizi birarada tutan nedir..?" gibi sorulara cevap bulmaya çalışalım.
Bu sorulara cevap bulmaya çalışırken ANTRAK'ın 21.Yüzyıl'a uzanan
misyonunun ne olduğunu da tartışıyor olacağız…
Ben diyorum ki….
ANTRAK'ı kuranlar sağolsun. İyi ki de kurmuşlar…Eline telsiz alıp,
gözüne kara gözlük takınca kendini "önemli ve yetkili" zanneden,
amatör frekansta konuşurken resmi kanallardaki konuşma biçimini
taklit etmeye çalışıp "onikide mülaki" olan,
"merhaba veya hoşçakal" diyeceği yerde 50 yıl öncesinin
amatör mors operatörlerini taklit ederek "yetmişüçler" demeyi marifet sayan
fakat mors alfabesini dahi bilmeyen, amatör dernek örgütlenmesini
devletin yarı-resmi teşkilatı gibi göstermeye çalışarak yakın çevresine
"ruhsat temin eden acenta" havası atan, para karşılığı sınav sorusu sattığı
gazetelere tefrika olan….. bir sürü az gelişmiş "amatör?!" teşkilatlanma
müsveddesinin yanında Türkiye'nin bu alanda ilk "Sivil Toplum Örgütü"
ANTRAK'ı kuran ve bugünlere getiren arkadaşlarıma gönülden
teşekkür ediyorum.
Kuruluş günü kabul gören temel düşünce ve yaklaşımlar bugün de
geçerliliğini koruyor ve bugün görev başında olan yönetim kurulu tarafından
-daha da geliştirilmeye çalışılarak- uygulanıyor.
Siyasi görüşü, mesleği, yaşı ne olursa olsun, tüm ANTRAK üyelerinin
çağdaş, demokrat, laik, vatansever ilkelere gönülden inanmış,
"amatör dayanışma" anlayışı içinde davranan, 100 yıl öncesinin teknolojisini,
50 yıl öncesinin amatör geleneklerini ve bugünün çağdaş gelişmelerini
en yakından izleyen, bilen ve gerektiğinde öğreten kişiler olduğunu
görmek bana kıvanç veriyor. "Sivil Toplum Örgütü" olmanın bilinci içinde
yürüteceğimiz çalışmalar ANTRAK'ı 21.Yüzyıl'a taşıyacak…
Belki de bizleri birarada tutan ve her geçen gün biraz daha kararlı,
biraz daha üretken bir konuma getiren temel felsefe de bundan ibaret.
Ne dersiniz…?
Ahmet Sönmez, TA2CIP
ANTRAK Yönetim Kurulu Başkanı