Sınavları Bizim Mahallenin Bakkalı Yapsın
Geçen ayın ortalarında Gazeteye koyduğumuz bu yazıyı bu ay da burada görüşlerinizi sunuyoruz (Vallahi yazı bulamadığımızdan değil) Keskin kalemli yazarımız Ahmet Sönmez sınavları kimin yapması gerektiğini tartışıyor.
Son zamanlarda "amator telsizci sınavlarını dernekler mi yapsın" şeklinde bir tartışma başladı. Hatta bizim dernek bu konuda bir anket başlattı. Galiba esas tartışılması gereken noktalar gözden kaçırılıyor. Bence tartışılması gereken sınavı kimin yapacağı değil, sertifika alacak kişilerin sahip olması gereken temel niteliklerin neler olduğu.
Görüş ve düşüncelerimi aşağıda kısaca yazmak istedim.
1. Cep telefonlarının pek yaygınlaşmadığı yıllarda, el telsizini aile içi haberleşme aracı gibi görme eğilimi vardı. Çoğu CB kullanma alışkanlığı içinde olan bazı sayın "amatör" adayları, adına RÖLE dediğimiz tuhaf şeyler yardımı ile daha uzun mesafelerde gorüşme yapabileceklerini "keşfettiklerinde" aniden AMATÖR TELSİZCİ olma isteğine kapıldılar..! Bugün çok sayıda "amatör istasyon" artık cep telefonu kullanabildiği için telsizlerini kullanma ihtiyacı duymuyorlar… Bu sayın "amatör"lerin sertifikalarını TGM sınavları sonucunda aldıklarını unutmayalım.
2. Sonra bir de baktık, hanım "amatör" sayısında acaip artma oldu. Konuya derinlemesine bakıldığında; ÇOK AZ sayıda hanım kardeşimizin gerçekten "amatör" çalışma eğilimi içinde Morse dahil bilgilenerek sertifika aldıkları, önemli bir diğer kesimin ise, muhterem "amatör" beyleri ile gündelik görüşmelerini yapabilmek için sınava girdikleri ve her nasılsa kazandıkları anlaşıldı…! (bedava çalışan amatör rölelerde "..Alo nassın? eyimin? bu akşam misafir gelecek yarım kilo kıyma alsana…" gibi "QSO"'lar birden arttı. Ankara'da Antrak bu konuda çok titiz davrandı ve Antrak kontrolündeki rölelerde fazla problem yaşanmadı…) Sözkonusu sayın hanım "amatör" kardeşlerimiz sınav kazanarak sertifika almakla yetinmediler, çağrı işaretlerinin sonundaki harf grubunu muhterem beylerinin harf grubu ile aynı olacak şekilde aldılar… Beyefendinin çağrı isareti TA2XX ise, hanımefendinin çağrı işareti TA2YXX olacak şekilde… Sanki "soyadı" gibi… Sanki soyadı uymazsa, muhterem hanım "amator" kardeşimiz "frekansta konuştuğunda" namusuna halel gelirmiş gibi…! Bu sayın "amatör"lerin de sertifikalarını TGM sınavları sonucunda aldıklarını unutmayalım.
3. Daha sonra, başta Almanya olmak üzere yurt dışı görüşmelerini bedavaya getirmek isteyenler sıraya girdi. Bunun için A sınıfı sertifika gerekiyordu. Bir de baktik, A sınıfı amatör sayısında acaip artış oldu..! A sınıfı sertifika ne gerektirir..? MORSE bilgisi gerektirir. MORSE bilgisinin alma ve gönderme olarak hangi hızda yapılması gerektiği Telsiz Kanunu ve alt yönetmeliklerinde yazılıdır. Anlaşılan odur ki, prensip olarak çok zeki ve çalışkan olan Türk Milleti, çok kısa süreler icinde kadını ile, erkeği ile Morse öğrenmeyi başarmıs, kanunun öngordüğü hızda alma ve gönderme yapar hale gelmiş ve sonuç olarak bileğinin hakkı ile A sınifı sertifika almıs bulunmaktadır…! Bu sayın "amator"lerin de sertifikalarını TGM sınavları sonucunda aldıklarını unutmayalım. (…hatta isterseniz A sınıfı sertifika sahibi bazı amatörleri tekrar Morse sınavına sokalım ve Morse bilgilerinin ne kadar derin olduğunu beraber gorelim…!) Hiç olmazsa biraz eğleniriz!!!
4. Bu arada bir de AMPR konusu gündeme gelmişti… Hani şu internet dediğimiz "şey" daha çocukluk dönemini yaşarken, telsiz ve RF modem aracılığı ile internete bağlanıp mail atabilme, "chat" yapabilme imkanı veren amatör erişim sistemi Türkiye'nin ilk AMPR GW sistemini Ankara'da kurduğumuzda bir de baktık ki, Antrak AMPR frekansı dolup taşmakta..! Daha Türkçe konuşmaktan aciz bir kısım sayın "maymun" kardeşlerimiz tarafından yazılan mesajlar ekranlarımızı dolduruyor… Türkçe konuşmaktan aciz bir sayın "amatör maymun" kardeşimizin Türkçe'yi nasıl yazdığını sizin hayal gücünüze bırakıyorum. Üstelik bazıları İngilizce yazdıklarını zannederek dünya çapında bir ilkellik örneği gösterebiliyorlardı ve bundan hiç de şikayetçi değillerdi… Bu sayın "amatör"lerin de sertifikalarını TGM sınavları sonucunda aldıklarını unutmayalım. Merak edenler için; Antrak Gazetesi'nde yayımlanmış "MAGANDA KOŞESİ" yazılarını okumalarını tavsiye ediyorum.
http://www.antrak.org.tr/gazete/091999/magandalar.htm
Şimdi ben diyorum ki; NE SINAVI KARDEŞİM…?! Kimin kime nasıl sertifika vereceğini değil, sertifika alacak kişilerin hangi kalitede olmaları gerektiğini tartışalım…!
Adına "AMATÖR TELSİZCİ" dediğimiz kişinin uyması gereken temel felsefeyi ve sahip olmasi gereken temel bilgileri tartışalım…! Hayatında bir kere HF cihaz başına oturmamış, hayatında bir kez kısa dalga dinlememiş, hayatında bir kez eline mikrofon almamış, hayatında bir kez elektronik denen şeyle tanışmamıs kişilerin nasıl olup da C grubu, hatta A grubu sertifika alabildiğini ve bu sertifikaları kimin verdiğini tartışalım…!
Hadi şimdi TGM bana cevap versin..! TGM kalmadı ya.. vaktiyle bu sınavları yapıp "amatör" sertifika veren her kimse, onlar cevap versinler ve desinler ki, "TGM olarak bizim verdiğimiz A sınıfı sertifika sahiplerinin tek tek hepsi Morse bilir, tek tek hepsi Kanun'un öngördüğü hızda Morse alma ve gönderme yapabilir, tek bir kişiye dahi haketmediği bir sertifika verilmemiştir, sınavlarda tek bir kişiye dahi "iltimas" yapılmamıştır..! Morse maniplesini gördüğünde tel zımba makinası zanneden bazı sayın hanımlara A sınıfı sertifika ve kocalarının çağrı işaretine uyan çağrı işaretleri verildi ise, bunun nedeni, hanımların sular seller gibi Morse bilmeleridir, çagrı işaretlerinin benzerliği ise sadece tesadüftür…!" CEVAP bekliyorum. Verecek cevabı olan "SINAV YETKİLİSİ" var ise cevaplarını bekliyorum.
Yukarıda sorduğum 4 adet sorunun cevabı varsa yazılı olarak bekliyorum. (eğer Türkçe yazdıklarım anlaşılmıyor ise, I am expecting appropriate answers to those aforementioned questions Previous TGM officers and administrators of amateur radio associations are most welcome…!)
Saygılarımla…
TA2CIP Ahmet Sönmez